17 Nisan 2011 Pazar

BR Rio Grande Do Sul Gramado ve Canela


Gramado ve Canela

Porto Alegre ye 2 saat uzakta dağlar arasında kurulu iki Avrupa kenti. Araları 12 km olmasına ragmen hemen hemen birleşmiş durumdadırlar. Kavşaklarda ışık olmamasına rağmen trafiğin tıkanmadığı, yayaların tüm yollarda önceliği olduğu, yayaya yol vermek için durduğunuzda arkanızda oluşan kuyruktan tek bir korna sesinin gelmediği hatta kornanın hiç kullanılmadığı iki modern kent. Alman ekolu ile oluşturulan bu iki kentin Almanya dakilerden tek farkı kullanılan dilidir. 

Gramado kentte yer alan dünya mutfağının seçkin örnekleri sayesinde gastronomi turlarının gözde duraklarından birini oluşturmaktadır. Şehre gelenlerin Fondue denemeden dönmemeleri önerilir. 3 aşamalı yenir, önce erimiş farklı peynirlerin karışımı ile buharda pişirilen mini patatesler (kabuklu) gelir. Patatesleri erimiş peynire batırıp yersiniz.  Ardından üç ayak üstüne konmuş altında kucuk bır ocak yanan ısıtılmış taş (tabak büyüklüğünde) ve et dilimleri gelir. Somun ekmek dilimi büyüklügünde etleri keyfinize göre tuzladığınız bu taş üstünde pişirip yersiniz. Masaya ayrıca 10-15 farklı sos getirilir. Son olarak 10 -12 farklı meyva dilimi ve erimiş  çukulata gelir. Küçük büyük her lokantada sunulan bu ziyafetin fiyatı iki kişi  için 70 realden başlar masadaki çeşite göre 100 real ve üstüne çıkar.

Şehirde alış veriş için bir çok yer bulunmakta ancak fiyatlarda Avrupa ile yarışmaktadır. Paskalya dönemi festivalle kutlanır ve şehrin her yerine dev tavsanlar ve paskalya yumurtaları yerleştirilir.


Paskalyanin çocuklar için anlami çukulatadir.


Canela ise çevresinde yer alan doğa güzellikleri ile çekim merkezi haline gelmiştir. Şelalesi, ormanları ve eğlence parkları ile daha çok ailelere yönelik daha ucuz bir şehirdir.



İki şehrin arasında yeralan özel muzeler ilginçtir. Mundo a Vapor başlangıçtan günümüze buhar ile çalışan aygıtların minyatürlerini sergiler. Her yaştan erkeğin ilgisini çeken ve hepside çalışan bu makinalar gençler tarafından tanıtılmaktadır.

Fransada 1895 yilinda meydana gelen tren kazasi muzenin simgesi olmus.



 Çalisir durumda gerçek boyutlu makinalarda sergilenmekte.



O doneme ait is yerini olursturmuslar. Dogal olarak dogal ihtiyaç giderme yeride yapilmis ancak kutudaki misir koçani ne ise yariyor anlayamadim...


Mini bir tren çocuklar kadar buyuklerede egelencelik ....

Her nekadar ilginç görünse de Rahmi Koç Muzesinin buradan daha zengin oldugunu soylemek gerek.  

Gramado da kurulan minimundo (kuçuk dunya) muzesi bir dedenin torunu icin yaptigi tren yolu ile baslamis.
Dede alman asilli olunca Almanya ve cevresindeki onemli binalarin minileri buraya insa edilmis.


 Sadece havaalani Arjantinden....

 Dede ipin ucunu kaçirinca goller, kopruler, nehirler ve demir yollari tum bahceyi kaplamis..
 Yorumsuz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder